20 Nisan 2014 Pazar

Çekirdek Kitle



Dışarıdan gelen kimsenin giremeyeceği yerler vardır. Gizli kulüpler, cemiyetler vs. Bazı arkadaş grupları da böyledir. Birbirini uzun zamandır tanıyan insanlar çoğunlukla sadece birbirleriyle vakit geçirirler bu yüzden yeni insanlara karşı soğuk, ilgisiz davranırlar.

Sosyalleşmek isteyen insanın çektiği eziyet bambaşkadır. İçinde bulunduğu soğuk yalnızlıktan çıkmak biraz olsun ısınmak istiyordur ancak bu çekirdek kitlelerden biri çıkıp elini uzatmaz. Çünkü o yalnız insanın bir önemi yoktur. Kendilerine yetiyorlardır. Yeni insan farklı da olsa merak uyandırmaz, ilgi çekmez. Ne benzerlikler ne de farklılıklar önem taşır. O insana ihtiyaç duyulmaz bu yüzden de arkadaşlığı önemli değildir. Üstelemek, kendini kabul ettirmeye çalışmak her zaman işe yaramayacağından çaresizce terk eder yalnız insan onları. Belki o grupla ortak yönleri vardı, iyi geçinebilir hatta çok yakın olabilirlerdi. Ama olmadı.

Sıcak evinde oturuyorken kaç kişi evsizleri düşünür ki?

17 Nisan 2014 Perşembe

Sayonara Zetsubou Sensei



Pesimist hoca mı olurmuş?

Bazı öğretmenler vardır öğrencilerin hayatında izler bırakan. Bize bir şeyler öğretmek için çabalayan, kimi zaman rol modeli kimi zaman da tam bir uyuz olabilen birbirinden farklı insanlarla tanışır dururuz. Japonya'da eğitim sistemi zor ve yoğun olduğu için çocuklarda okul hayatı, öğretmenler önemli yer tutar. Ancak hiçbir öğretmenin Nozomu İtoshiki  kadar sıradışı olduğunu sanmıyorum.



Nozumu İtoshiki aşırı karamsar bir adamdır. Her şey onu umutsuzluğa sürüklemektedir ve kaçmak için sürekli olarak intihar etmeyi düşünür. Bir gün kendini asacakken bir öğrenci ona engel olur intihar girişimi başarısızlıkla sonuçlanır. Bir lisede 2-H adlı sınıfın sınıf öğretmeni olur ki tam adamını bulmuşlar. Ancak öğrenciler de normal değil dahası ondan da beter durumdadırlar. Aşırı mükemmeliyetçi kızdan, hikikomoriye kadar bir sürü sorunlu, garip (çoğu kız) öğrencileriyle uğraşması gerekmektedir.





İntihar, karamsarlık dedik ama anime oldukça matrak ve absürd. Satirik kara mizah diyebiliriz aslında animenin türü olarak. Nozomu hayat bilgisi dersleri verirken bazen Japon toplumunu, bazen de insan davranışlarını eleştiriyor. Bireyin bilme hakkı kadar bilmeme hakkının olması gibi ilginç gündelik yaşamda pek tartışılmayan şeyleri de savunuyor, ne derece katılırsınız bilemem. Sensei'nin "ZETSUBOU SHITA!" patlamaları, öğrencilerin tepkileri, toplum eleştirileri, gerçekle hayalin iç içe geçmesi oldukça keyifli. Bazı animelerde olduğu gibi karakterlerin yerini değiştirince yeni anlamların çıktığı Kanji oyunları da var. Bazı animelere göndermeler ve neet otaku muhabbetleri de var. Ayrıca tıpkı Bakemonogatari serisinde (ikisinin de arkasında SHAFT var bu arada) olduğu gibi çok fazla yazı ve diyalog geçebiliyor ki bu biz Japon olmayan seyirciler için sıkıntılı bir durum. Bazen durdura durdura izlediğim için olması gerektiğinden daha uzun sürede bitirdiğim bölümler oldu.


12 bölümlük kısa bir seri gibi gözüküyor ama sadece bu kadar mı? Hayır. Bittikten sonra sırayla Zoku Sayonara Zetsubou Sensei'yi, Goku Sayonara Zetsubou Sensei ve Zan Sayonara Zetsubou Sensei'yi izlemeyi de unutmayın. Uçuk şeyleri seviyorsanız hepsi sizi tatmin edecektir.


9 Nisan 2014 Çarşamba

Dizi ve Film Terimleri



Özellikle yabancı dizi ve filmleri takip ediyorsanız (ve İngilizcenizi geliştirmek istiyorsanız) bilmeniz gereken bir takım terimler var.

Academy Awards: Akademi ödülleri, Oscar.
Adaptation: Uyarlama.
Antagonist: Ana karakteri engellemekle yükümlü olan kişi, kötü karakter de denebilir.
Anticipated: İlgiyle beklenen.
Behind the Scenes: Kamera arkası.
Best Picture: En iyi film
Blockbuster: Büyük hasılat yapan dizi/film.
Bloopers: Genelde komedi (sitcom) dizilerinde bölüm sonunda gösterilen çekim hataları.
Body Double: Bir oyuncuya tıpatıp benzeyen başka bir oyuncunun kullanılması. Dublörden biraz farklıdır. Bazı kadın oyuncular çıplaklık ya da seks içeren bir sahnede kendileri yerine başka bir oyuncunun oynamasını ister.
Box Office: Gişe hasılatı.
Budget: Bütçe.
Cast: Dizide/Filmde rol alan oyuncular
CC (Closed Captions): İşitme engelliler için hazırlanmış altyazı. Konuşmalar dışında çıkan ses ve çalan müzikler de yazılır.
Cut Scene: Ara sahne.
Cameo: Dizide sürekli olarak rol almayan genelde tek bir bölümde oynayan konuk oyuncu.
Catchphrase: Karakterin söylediği onu ve diziyi popüler yapan söz. 
Örnek: Homer Simpson'ın "Doh" demesi.
Cold Open: Bölümün açılış sahnesi olmadan ya da açılış sahnesinden önce başlaması.
Cliffhanger: Seyirciye bir sonraki bölümü merak ettirmek için bölüm sonunda belirsiz, merak uyandıran bir olayın olması.
Örnek: Sezonun son bölümünün sonunda bir silah ateşlenir ama kimin kurşunu yediği belli değildir.
Closing Theme: Kapanış sahnesi
Credits: Jenerik, emeği geçenler.
Dubbing: Dublaj
Deleted Scene: Yayınlanmadan önce bölümden çıkartılmış sahne.
Easter Egg: Aslen paskalya yumurtası anlamına gelir. Dizide/Filmde bir sahnede ön planda olmayan yine de görülebilir bir yerde duran referans, giz.
Örnek: Bir televizyon dizisinde dolabın üstünde Alien'ın figürünün olması gibi.
Episode: Bölüm
Flashback: Geçmişten bir olayın gösterildiği sahne.
Flashforward: Gelecek bir olayın gösterildiği sahne.
Gross: Hasılat.
Line: Karaktere ait replik, söz.
Mistake: Gözden kaçmış, farkedilmemiş ve dizinin/filmin bütünlüğünü, atmosferini bozan hata.
Örnek: Ortaçağ filminde oyuncunun kolunda kol saatinin olması.
Nominee: Aday
Opening Theme: Açılış sahnesi
Opening Weekend: Açılış haftası. Filmin vizyona girdiği ilk hafta
OST (Original Soundtrack): Dizide/Filmde çalan müziklerin olduğu toplama albüm.
Pilot: Dizinin ilk ve genellikle en uzun bölümüdür.
Prime Time: Televizyonun en çok izlendiği, reklamların en pahalı olduğu zaman kuşağı.
Prequel: Önceki bölüm/film.
Previously on ... : Önceki bölümlerden gelen önemli olaylar topluluğu.
Protagonist: Ana karakter.
Quadrilogy: Dörtleme.
Quote: Karakteri diğerlerinden ayıran, dizide önemli yeri olan sözleri.
Rant: Karakterin çoğunlukla başka bir karakteri ezmek ya da aşağılamak için konuşması, nutuk atması, atıp tutması.
Rating: Reyting, izlenme oranı.
Release Date: Bölümün/filmin gösterim tarihi.
Replacement: Bir oyuncunun yerine başka bir oyuncunun konması. Bazen karakter aynı kalır ama oyuncu değişir, bazen karakter tümden çıkarılır.
Runtime: Dizinin/Filmin uzunluğu.
Scene: Sahne
Season: Sezon, bölümler topluluğu.
Screenplay: Senaryo
Season Finale: Sezonun son bölümünün yayınlandığı tarih.
Season Premier: Sezonun ilk bölümünün yapıldığı tarih.
Sequel: Devam bölümü/filmi.
Side Story: Konuyla bağlantılı ama doğrudan alakalı olmayan hikaye, yan öykü.
Stuntman: Dublör. Genellikle tehlikeli sahnelerde oyuncunun yerini alır.
Subtitle: Altyazı
Summary: Özet.
Supporting: Yardımcı oyuncu.
Synopsis: Özet.
Teaser: Dizi/Film hakkında merak uyandıran, fragmandan önce gelen tanıtım filmi.
Timeslot: Dizinin yayınlandığı gün ve saat.
Title: Bölümün adı.
Trailer: Dizi/Film hakkında bilgi veren tanıtım filmi. Fragman.
Trilogy: Üçleme
TV Series: Dizi film.
Twist: Kurgunun beklenmedik şekilde değişip seyirciyi şaşırtması, sağ gösterip sol vurması da denebilir. Örnek: Gerçek kötünün en beklenmeyen kişi olması.
Unaired: İlk başta yayınlanması düşünülmüş ancak sonradan yerine başka bir  konduğu yayınlanmamış sahne ya da bölüm.
Uncensored: Sansürlenmemiş, sansüre uğramamış.
Unscripted: Önceden planmamış, doğaçlama gerçekleşen an ya da diyaloglar için kullanılır.
Winner: Kazanan


Reyting (Derecelendirme) Sistemleri:

Peki ya fragmanlarda ya da dizilerde gördüğünüz harfler ne anlama geliyor?

G (General Audience): Genel izleyici
PG (Parental Guidance): Ebeyevn gözetimi altında küçük yaştakiler izleyebilir. Yaş aralığı değişiklik gösterebilir.
R (Restricted): Yetişkinlere yöneliktir. 18 yaşın altındakiler için uygun değildir.
NC-17: 17 ve 17 yaşının altında olanlar için uygun değildir.

TV-Y: Çocuklar için uygun.
TV-G: Tüm seyirciler için uygun.
TV-PG: Genç seyirciler için uygun olmayabilir.
TV-MA: Yetişkin seyirciler için uygun.

D (Suggestive Dialogue): Uygun olmayan diyaloglar içerir.
L (Coarse Language): Kaba dil, küfür içerir.
S (Sexual Content): Cinsellik içerir.
V (Violence): Şiddet içerir.