15 Ekim 2013 Salı

Kitap Okuma Sorunları



Samimi bir itirafta bulunmak istiyorum. Ben fazla kitap okuyan bir insan değilim. Şu an çok okumamamış olmanın pişmanlığını yaşıyorum. Dikkat edin, öğrenmemiş demiyorum. Zamanında bana zorla kitap okutmaya çalışmışlardı ama pek işe yaramadı. Şu anda pek çok klasik eseri bilmediğim için konusu açıldığında söyleyecek bir şey bulamıyorum. Kitaplardaki eksikliğimi sanat eseri, dergi, müzik, film, dizilerle gideriyorum. Düz mantık düşünecek olursanız kitaptaki bir paragrafı alıp güzel bir arka plan resminin üstüne yazdığınızda onu yine okumuş oluyorsunuz. Tabii, bu da pek işe yaramıyor. Tamamını okumuş olmak en etkili yöntem.

Peki, madem aklım başıma geldi, bana en sevdiğim yazarları biri sorduğunda tıkanıp kalmam gibi olaylar yaşadım o zaman neden hâlâ okumuyorum? İkincisi, bu saatten sonra bir sorumluluk, bir misyon edinmiş gibi hissediyorum ve bu hiç zevkli değil. Basit bir örnek, Turgenyev'in Babalar ve Oğullar kitabı. Hem, en azından bir Turgenyev eseri okumuş olurum hem de baba oğul arası ilişkilerle ilgili bir şeyler öğrenmiş olurum diye başlamıştım. Şimdi içimden okumak gelmiyor. Diyaloglar bu yüzyıla ait değil ve garipsiyorum. Ben babasını anlamayan bir oğlan beklerken oğlunu anlamayan bir baba buldum. Belki bu bakış açısını da deneyimlemem gerekiyordur ancak sonuç olarak hevesimi kaybettim ve kitap öylece rafta duruyor. Ne zaman bitiririm bilmiyorum.

Kitap okumayı sevmiyor değilim. Sadece bana uygun kitapları bulmam gerekiyor ve ne yazık ki uygun olmayan kitaplar ya en popülerleri ya da kalın olanları. Hakan Günday en sevdiğim yazarlardan biridir. Kara edebiyata ilgi duymanda rolü büyüktür. Ne yazsa okurum ve kitaplarını diğer kitaplara nazaran kısa zamanda okudum. Demek ki isteyince okuyabiliyormuşum. Ama ah, her yazar onun gibi değil ve Kinyas ve Kayra gibi kitaplar çıkarmıyor.

İnsanları etkilemek için kitap okunur mu diye soracaksınız. Etkilemediğiniz bir insanla iyi ilişki kurabilir misiniz? Özel bir yeriniz olur mu?

Şu an kafamda yazmayı düşündüğüm bir roman var. Blog yazılarıma da ağırlık veriyorum. Hava atma, ben biliyorum deme, ego tatmini kısımlarını geçsek bile yazarken zorlandığım, anlatırken konuya odaklanamadığım, düşüncelerimi ifade ederken konunun özünden uzaklaştığım oluyor. Tek tesellim yazdıkça okuyacağım, okudukça yazacağım ve bu durumun zamanla düzeleceği. Kaç yazar 20li yaşlarında en iyi yazıları, kitaplarını yazabilmiş ki?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder