3 Mayıs 2014 Cumartesi

Futbolu Sevmemek




Türkiye'de yaşayan bir erkek çocuğu isen ve futbola ilgin yoksa sosyal hayata 1-0 geride başlıyorsun. Gittiğin okul, yaşadığınız mahalle, futbol oynayan ve konuşanlarla dolu oluyor. Maça gidenler, yürüdüğün kaldırımda tezahürat yaparak, kahve kıraathane ve barlarda maç izleyenler de cabası. Buna rağmen sen futbolu sevmiyor, futbolla ilgilenmiyorsun. Büyürken bu yüzden sürekli laf yiyor, dalga konusu oluyor ve dışlanıyorsun. Futboldan soğuyor, uzaklaşıyorsun. Mecburen arada maç izlemek durumunda kalıyorsun. Sonra da oturup böyle bir yazı yazıyorsun. Futbolla ilgili pek çok şeyi bilmem ama tespitlerde bulunacak ve eleştirecek kadar bilgi sahibiyim. Sizin farklı nedenleriniz olabilir. Çok seviyor olabilirsiniz. Ama ben sevmiyorum, sevmek de istemiyorum. Umarım yazdıklarıma birileri hak verir.

1 - Doyumsuzluk

Sıkça şahit olduğum bir durum. Ev sahibi takımın rakip takımla maçı var diyelim. 4-0 önde gidiyor ve maçın bitmesine az kaldı. Top forvet oyuncusunun önüne geliyor ve bir anlık hatayla 5. golü alamıyor. Sonra maçı izleyenlere bakıyorum anında tepki gösteriyorlar. 4 gol atmış takımın, maçı da kazanıyorsun neyine yetmiyor senin? Herkes sürekli kazanmak ve daha fazla kazanmak istiyor. Kupon dolduranlar, hisse alanlar, para yatıranlar... Bir şeyi bilmenizi istiyorum. Her maçı kazanamazsınız ve kazanmak zorunda da değilsiniz.

2 - Yenilgiyi, Hataları Kabullenmeme ve Ders Çıkarmama

"Hakem hatalıydı, karşı takıma çalıştı. 4-4-2 düzeni bize uymadı. Yağmur yağdı." gibi bahanelerle takımlar kendi hatalarını kabullenmiyor. Taraftarlar da yenilgiyi kabullenmiyorlar ve sonrasında çıldırıp oraya buraya saldırıyorlar. Karşı takım tuttuğun takımdan iyi oynarsa yenilirsin ama sen nerede hata yapıyoruz sorusunu sormak yerine daima başka şeyleri suçla. Değil çuvaldızı iğneyi bile kendine batırma.

3 - Saldırganlık ve Nefret

Aynı ülkenin, hatta aynı şehir takımlarının bile birbirlerine takındıkları saldırganca tutumlara anlam veremiyorum. Küçüklüğümden beri Galatasaraylılar ve Fenerliler, Karşıyakalılar ve Göztepeliler kavgalı mesela. Futbolcular bile sürekli birbirlerine laf sokup, küfrediyor. Arada bir iki olay oluyor futbol kardeşliktir falan deyip barışıyor sonra tekrardan başlıyorlar birbirlerini yemeye. Herkes birbirini düşman ilan ediyor ve savaşa çıkarmış gibi hazırlıklar yapılıyor. Sanki top değil gürzle oynanıyor maç. Maç öncesi kavga, maç sırasında saha içi yabancı madde yağmuru, maç sonrası yine kavga. Küfür, kıyamet, tehdit edilenler, bıçaklananlar, dayak diyenler, öldürülenler... Neden? Çünkü böyle deşarj oluyoruz. Anlamıyorum. İçini döküp rahatlaman gerekirken daha çok doluyor, deşarj olacakken daha çok şarj oluyorsun. Nasıl bir terapidir bu?



4 - Tahammülsüzlük

Futbol sevmiyorsan dışlarlar. Futbolu seviyor ol yine de yetmez. Onlarla aynı takımı tutmak zorundasın. Başka bir takımın formasını giymen, tezahüratını yapman kabul edilemez. Şehrinin takımının taraftarları bağıra çağıra gezer, insanları rahatsız eder ve sen tek kelime edemezsin. Edersen de anında sana saldırırlar çünkü sana tahammül edemezler. Sözüm sana taraftar. Diğer takımlardan bu kadar nefret ediyorsun ama bir düşün. Onlar da olmasa kiminle maç yapacaksın?

5 - Irkçılık

Her maç öncesi ırkçılığa hayır yazıları çıkıyor ama gerçekten işe yarıyor mu? Yarıyorsa sahaya muz atmak nedir? Aklı başında biri bunu yapar mı? Başka bir ikiyüzlülük daha var. Tuttuğun takımdaki siyahi oyuncuyu gol atarsa sever takdir edersin ama hata yaparsa ya da karşı takımın siyahi futbolcusu sana gol atarsa anında "pis zenci" diye bağırırsın.

6 - Savurganlık

Çitlediğin çekirdekler, çıkardığın çöp ve pislik dağ gibidir ama maça odaklanmaktan umurunda olmaz. Kitap almazsın, albüm almazsın, müzeye sinemaya gitmezsin, tiyatro izlemezsin; ama spor gazetesi okursun, sırf maç izlemek için evine televizyon koyar, uydu bağlatırsın, 400 lira verip bilet alırsın. Gelecek nesiller için harcamak yerine milyon euro ödeyerek takımına yabancı oyuncu transfer ettirirsin. Şehrinde yoksul aç insanlar varken milyon dolar ödeyerek stadyum yaptırır üstüne bununla övünürsün.



7 - Şike, Rüşvet Vesaire

Dönen, yuvarlanan tek şey top olsaydı keşke. Futbol bir çamaşır makinesi gibi kirli parayı içine alıp yıkıyor. İşin içinde öyle büyük paralar dönüyor ki iş eğlenceden spordan çıkıyor. Uygunsuz, bozuk, berbat bir düzen hüküm sürüyor.

8 - Zoraki Kontrol

Ülkede olup biten yanlışları eleştirmek doğal bir hak iken bunu stadyumda ya da dışarıda formanı giyip yapınca olay çıkıyor. Tehdit ediliyor, fişleniyor, gözaltına alınıyor ve dayak yiyorsun.

9 - Bağımlılık

Futbol gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerin afyonudur. Kitleleri kendine çeker ve bağımlısı haline getirir. Eksikliğinde ise bağımlıları kriz geçirir ve kendini kaybeder. Gözleri futboldan başka bir şey görmez, önemsemez.

10 - Fanatizm

Yukarıdaki maddeleri de içine alır. Futbol kişi ve grupların tutundukları tek dal olmuş. O dalı bırakmamak için kendilerini ve gerekirse önlerine çıkan herkesi parçalıyorlar. "Erkek adam futbol sever. Erkek adam maç izler." diye diye futbolu erkekliğe zorla diktiler. Oyun oyun olmaktan, tutku olmaktan çıkıp iğrenç bir şeye dönüştü. Bazı taraftarlar insanlıklarını kaybetti ve hepsi canavar oldu..


Benim için futbol böyle bir şey işte.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder