24 Haziran 2014 Salı

10 Adımda Nasıl Yalnız Kalırsınız?



1 - Her zaman dürüst olun. Asla yalan söylemeyin.
2 - Kimseye borç para vermeyin.
3 - İnsanlara duymak istediklerini değil, söylemek istediklerinizi söyleyin.
4 - Bulunduğunuz topluluğa aykırı yaşayın. Asi olun.
5 - Meşgul olmalarına rağmen insanlarla vakit geçirmekte her zaman ısrarcı olun.
6 - Herkese değer verin ve hak ettiğiniz değeri görmediğinizde insanları sorgulayın.
7 - Duygularınızı gizlemeyin. Doğal olun.
8 - İnsanlara kötü günlerinizi ve sorunlarınızı anlatın.
9 - Uyum sağlamayın. Bırakın onlar size ayak uydursun.
10 - Kendiniz olun, başkası değil.

Tebrikler! Artık sizde yalnız bir bireysiniz. Yalnızlığınızın tadını çıkarabilirsiniz.

8 Haziran 2014 Pazar

Çay ve Bira



Gastronomi, içecek kültürü olayına girmeden sana insanların ne yaptığını anlatacağım. Dinle beni. Çoğu insan kafeye gidince çay, bara gidince de bira içiyor sadece. Bu kadar. Başka bir şeyler içtiklerini görmen biraz zor.

Kafeye gidince bir çay alıp oturuyorlar. Ya oturdukları süre boyunca tek çay içiyor ya da kalkana kadar araya bir çay daha sıkıştırıyorlar. Üstelik Çin çayı, meyve çayı da değil bildiğimiz demleme çay içiyorlar. Sadece kendileri içse yine iyi, bir araya gelip bir kafeye gittiğinde ortama uyum sağlamak adına sen de o sıcak çayı içmek zorunda kalıyorsun. Yazın bile oturup çay söylüyorlar üstüne bir de harareti alıyor uydurmasına ciddi ciddi inanıyorlar. Sıcak bir şey yaz günü nasıl hararet alır lan?


Hadi kafeyi geç. Gençsin için kaynıyor diyelim. Arkadaşlarla bara gidiyorsun ya da barda bir gruba katılıyorsun. Hepsi bira içiyor. Bu sorun değil çok normal. Ama biraz daha yanlarında kalırsan bir şey dikkatini çekecek. Bu insanlar sadece ve biraz yerli bira içiyorlar. Alakasız bir kokteyl ya da bir bardak viski söyle ortamda havan falan olmaz. Anında uyumsuz, garip adam olursun. Başka marka bira söylersen de kız birası mı içiyon, Efes varken bunu mu içiyorsun diye laf edeceklerdir. Sadece bu da değil, fazla içmemelisin. Onlar gibi bir tane içip kalkacak ya da kalkana kadar tek birayla idare edeceksin. Onlara göre amaç sarhoş olmak değil çünkü. Yanlış yerdesin dostum.

Şimdi bana laf edeceksin, ulan milletin parası mı var herkes sen mi diye. Durum böyle değil. Ben ne insanlar gördüm ellerinde son model telefon olanlardan sigara almak için elinden geleni yapana kadar. Bunun adı parasızlık değil. Cimriler ve yenilik sevmiyorlar. Başka insanların zevklerine de saygı duymuyorlar.



Manga Sorunları

Kelime anlamı kaygısız resim olan manga genel olarak Japon çizgi romanı anlamına gelmektedir. Animeden çok önce vardı ve bazı kişiler tarafından animelerden daha önemli görülür. Tabi bu tür kendi içinde başka sorunlar getirir.


1- Öncelik Japon Okurlar


Anime sorunlarıyla kesişen sorunlardan biri mangaların hepsinin ilk Japonya'da çıkması ve Japon okurlar baz alınarak hazırlanmasıdır. Genelde mangalar haftalık, aylık manga dergilerinde yayınlanır sonrasında kitap haline getirilip satışa sunulur.

2 - İlle de Shounen Olsun!


Kelime anlamı genç erkek/çocuk olan shounen ana karakterin erkek olduğu ve gençlere hitap eden aksiyonlu, şamatalı, fanservice'in bol olduğu bir türdür. En çok satan manga dergisi Weekly Shounen Jump'tır ve en popüler manga serileri de shounen serilerdir. Buna Naruto, Bleach ve One Piece'i örnek verebiliriz. Hitap ettiği kitle oldukça geniş olduğu için de manga sanatçıları güvenli bölge olarak bu türü seçip bu kafada bir manga hazırlarlar. Bunun kötü yanı bir süre sonra benzer mangaların gezinmesi ve türe hitap etmeyenleri tatmin etmemesi.


3 - Onlara Ucuz Bize Pahalı


İşin içine telif ücreti, vergiler, çeviri ve basım masrafları vesaire girince mangaların da fiyatı bir hayli artıyor. Japon okurlar oldukça ucuza manga okuyabilirken diğer ülkelerde yaşayanlar daha fazla para vermek zorunda.

4 - Şartların Eşitsizliği


Japonya ve diğer gelişmiş ülkelerde mangalara ulaşmak daha kolay iken Türkiye gibi ülkelerde sadece en popüler serileri ve ilk kitaplarını bulabiliyorsunuz. Sipariş vermek, getirtmek sıkıntılı. Bu seriler hemen getirilmiyor ve 3. maddede olduğu gibi size biraz pahalıya patlıyor.

5 - Do you speak English?



Japonca bilmediğinizi varsayarak bunu soruyorum. Manga çevirileri anime çevirileri kadar yaygın değil bu yüzden yapabileceğiniz en iyi şey (orijinal ya da hayran) İngilizce'ye çevirilmiş mangaları bulup okumak. Tabi İngilizceniz yeterli değilse ana konuşmaları anlasanız bile geride kalanlar, ara metinler yüzünden aradığınız tadı alamayabilirsiniz.

6 - Lastik Ettiniz Seriyi



Popüler serilerin kötü bir yanı bir türlü bitmek bilmemeleridir. Yayıncılar ve manga sanatçılarına paranın tatlı gelmesi, bırakırlarsa sürdürebilecekleri başka projelerinin olmaması ve hayran kitle baskıları yüzünden seriler uzadıkça uzar. Araya bolca filler (hikayeye ciddi etkisi olmayan doldurmak için konulmuş sahneler) eklenir, sürekli yeni karakter çıkartılır, takip etmek zorlaşır ve bir süre sonra sıkmaya başlar. Yeni bir okur seriye başlamakta çekinir çünkü serinin ucu gözükmeyen bir dağ gibi uzaması onu korkutur.


7- Farklılık


Mangayı manga yapan özellikler türe yabancı olan potansiyel okurlar için rahatsız edici olabiliyor. Siyah beyaz çizilmiş olmaları, sağdan sola doğru okunulması, sürekli Japonya'dan bahsedilmesi ve çok sevimli gözükmesi (bu genelleme yanlış olsa da) manga hayranlarını tatmin eder ama dışarıda kalan pek çok insanı kendinden uzaklaştıracaktır.

8 - Üşenmek ve Kıyaslamak



Anime izlemek manga okumaktan daha kolaydır. Ekranın karşısına kurulur ve izlersiniz. Mangalarda ise durum böyle değil. Kitapsa sayfa çevirmek, internette ise sayfa yüklemek gerekir. Animelere fazlasıyla alıştıysanız manga okurken çalan bir müziğin olmaması ve animasyon görememek sizi biraz sıkabilir. En ciddi fark ise kimi zaman manga ve animelerde hikaye ve kurgunun değişebilmesi ki böyle durumlarda ikisini birden takip etmeniz gerekiyor ki bu da biraz yorucu. 

9 - Bekletilmek ve Beklemek



Mangalar dergilerde her hafta yayınlanır. Ancak manga sanatçısının tatile gitmesi ya da bunalıma girmesi bu rutini bozuyor. Tite Kubo gibi okurları trollemek için ciddi mazeret göstermeden kasten çizmeyişi gibi nedenlerden ötürü de yeni sayı beklendiği tarihte çıkmıyor. Sorumlu genelde manga sanatçısıdır. Eğer popüler bir seriyi takip etmiyorsanız seri bitmiş olmasına rağmen bir türlü çevrilmez. Hikayede ne olduğunu düşünür ve bekledikçe beklersiniz.  

10 - Geride Kalmak



Milyonlarca manga okuru olmasına rağmen mangalar halen daha hak ettikleri ilgiyi görebilmiş değiller. Shueisha gibi büyük firmalar ve Shounen Jump gibi dergiler bile hiçbir zaman Marvel ya da DC Comics kadar yaygın, başarılı olamayacak ve hep bunların gerisinden kalacak.

3 Haziran 2014 Salı

Family Guy



Yeter artık Peter (Seth)

Family Guy, The Simpsons'dan esinlenerek yapılmış gibi gözükse de pek çok açılardan farklıdır. The Simpsons'dan daha cüretkar, rahatsız edici ve cesurdur. Homer ve Peter ikisi de aptaldır ancak Peter ve çoğu karakter özünde iyi insanlar değillerdir. Özellikle South Park'ta ve bazı yerlerde Peter'ın alakasız flashback'leri ile dalga geçilir.

İyisiyle kötüsüyle severdim Family Guy'ı ancak artık eskisi gibi eğlenmiyor ve beğenmiyorum. 12. sezon yeni bitmişken eleştirmek gerek. 10. sezondan beri Family Guy'ın komikliğinde ve yaratıcılığında gözle görülür bir düşüş var. Sanki ellerindeki tüm iyi konuları bitirmişler de kıyıda köşede kalanları kullanıyorlar gibi. Kıyaslamak mantıklı değil ama The Simpsons ve South Park sürekli güncel konuları kullanıyor, bir şeyler çıkartıyorken Family Guy'ın geride kalmasına anlam veremiyorum. Peter'ın salaklıkları da artık sıkmaya başladı. Her seferinde saçma sapan bir şey yapıp sonunda çok pişmanım diyor ve özür diliyor. Brian da her seferinde bir kadına yalan söylüyor ve bu öğrenince kadın da onu terk ediyor. Bunun dışında gereksiz ölüm sahneleri ve şiddetle güldürmek, klişe ırk esprileri de bayatladı artık. Ne yalan söyleyeyim, dizi başladığından beri zerre değişmedi. Geldiği gibi dümdüz gidiyor. Arada bir iki karakter öldü, bir iki kişi geri geldi biraz değişti o kadar.



Bunun sorumlusu kim peki? Kim olacak, Seth MacFarlane. başarı duygusundan egosu tavan yaptığı için ne yaparsa yapsın iyi olduğunu düşünüyor ve lanet olsun bunda yanılıyor. Gidip konuşsanız son sezon oldukça iyiydi deyip pişkin pişkin sırıtabilir. Yiğidi öldürelim, hakkını yemeyelim. Aynı anda hem Peter'ı, hem Brian'ı hem de Stewie'yi başarıyla seslendiriyor. Bu yüzden takdiri hak ediyor. Ama keşke kendini bir toparlasa artık.

Family Guy dışındaki yaptığı diğer dizileri de (Cleveland Show iptal edildi zaten) sevmedim. Filmlerini ise izlemediğim için yorum yapamıyorum. Ama söyleyeceğim tek şey Family Guy dışında elde tutulur yaptığı iyi bir şeyin olmaması.


İngilizce İnternet Kısaltmaları



Senelerdir internet kullanıyor olabilirsiniz. Yine de online oyun oynarken ya da yabancı biriyle yazışırken ya da yazılan yorumları okurken bazı kısaltmaları anlamayabilir ya da unutmuş olabilirsiniz. Cahil muamelesi görmemek için de bu ne demek diye sormaya utanırsınız. Demin göz attım, o kadar çok kısaltma varmış gerekli gereksiz ne varsa doldurmuşlar. Karşınıza en çok çıkabilecek olanları burada topladım.

AFK - Away from keyboard 
Bilgisayar başında değil

ASAP - As soon as possible
En kısa zamanda

ASL - Age Sex Location
Kaç yaşındasın, cinsiyetin ne, nerelisin?

ATM - At The Moment
Şu an

BRB - Be Right Back
Birazdan geri geleceğim

BF - Boyfriend
Erkek arkadaşım

CYA - See Ya
Sonra görüşürüz

dunno - I Don't Know
Bilmiyorum

ETC - Et cetera
Vesaire

GF - Girlfriend
Kız arkadaşım

FAQ - Frequently Asked Questions
SSS - Sıkça Sorulan Sorular

F2F - Face To Face
Yüz yüze

IDC - I Don't Care
Umrumda değil

IDK - I Don't Know
Bilmiyorum

FU - Fuck You / FU2 - Fuck You Too
Siktir git / Seni de sikeyim

FWD - Forward
Yönlendirilmiş email

FYI - For Your Information
Haberin olsun / Bilginiz için

GFY - Go Fuck Yourself
Git kendini becer

gawd
Tanrım

GG - Good Game
İyi oyundu

GI - Google It
Google'da ara

GR8 - Great
Harika

GTFO - Get The Fuck Out
Sie, Siktir git buradan

HUH?
Ne?

ID - Identification
Kullanıcı adı

IRL - In Real Life
Gerçek hayatta

IYQ - I Like You
Senden hoşlanıyorum

J/K - Just Kidding
Şaka yapıyorum

K - OK
Tamam 

lo - Hello
Merhaba

LOL - Laughing Out Loud
Yüksek sesle gülmek

L8R - Later
Sonra görüşürüz

LMFAO - Laughing My Fucking Ass Off
Götümle gülüyorum

LY - Love You
Seni seviyorum

NI - Not Interested
İlgilenmiyorum

NOOB, n00b
Ezik

NP - No problem
Sorun değil

NSFW - Not Safe For Work
Herkes için uygun değil / Rahatsız içerici zararlı materyal içerebilir

NTH - Nothing
Yok bi şey

NVM - Nevermind
Boşver

OMG - Oh My God / OMFG - Oh My Fucking God
Aman Tanrım

OT - Off Topic
Konu dışı

PLS, PLZ - Please
Lütfen

PPL - People
İnsanlar

PW - Password
Şifre

P.S. - Post Script
Not, dipnot

RGR - Roger
Anlaşıldı

ROFL - Rolling On Floor Laughing
Yerde yuvarlanarak gülmek

RSVP - Repondez S'il Vous Plait
LCV - Lütfen Cevap Verin

RX - Regards
Saygılar

SMT - Something
Bir şey

SOB - Son Of A Bitch
Orospu çocuğu

SRY - Sorry
Özür dilerim / Üzgünüm

STFU - Shut The Fuck Up!
Sus amk / Kes sesini

SUP - What's Up?
Naber?

SYL - See You Later
Sonra görüşürüz

TBH - To Be Honest
Dürüst olmak gerekirse

TTYL - Talk To You Later
Sonra konuşuruz

TLDR - Too long, didn't read
Çok uzundu, okumadım

TMI - Too Much Information
Fazla ayrıntıya girmek / Gereksiz bilgi

TXT - Text
Yazı

TY - Thank You
Teşekkürler

XOXO - Hugs and Kisses
Öper kucaklarım / Öpüldün 

Y - WHY
Neden ?

U R - You Are
Sen

^5 - High Five
Çak bi beşlik

ve son olarak

WTF? - What The Fuck? 
Ne oluyor amk? / Noluyo lan?