13 Eylül 2013 Cuma

Paprika


Satoshi Kon'un ölüm haberini alalı uzun zaman olmuştu. Hakkında pek bir şey bilmememe rağmen üzülmüştüm. Tokyo Godfathers gibi diğer yapımlarını da izlememiştim. İzleseydim ne büyük bir dehanın gittiğinin farkında olurdum ve üzülmek için de daha çok nedenim olurdu. Satoshi Kon, Hayao Miyazaki kadar popüler değil belki ama onun gölgesinde kaldığını da düşünmüyorum.

Paprika'yı tamamen umursamazlığım ve tembelliğim yüzünden uzun süre izlemeyi ertelemiştim. Geçen gün izleme şansım oldu. Sanki Inception'ın animesi gibi, ancak pek aksiyon yok. Tabii Inception Paprika'dan daha sonra çıktığı için esinlenen taraf o olmalı.



Tokita Kosaku, DC Mini adında bir psikoterapi aleti yapmıştır. Birlikte çalıştığı terapist Chiba Atsuko ve avatarı Paprika ile sorunları olan insanların rüyalarına girip onlara müdahale edebilmektir. Psikolojik sorunları olan insanları tedavi amaçlı düşünülse de 3 adet prototipin çalınmasıyla kötü güçlerin elinde güçlü bir silaha dönüşecek potansiyeli açığa çıkar. Rengarenk olması bir kabusu daha güzel yapmaz. Özellikle kafayı sıyırmışsanız.



Oldukça renkli ve derin bir film Paprika. Paprika'da öyle, en sevdiğim bayan karakterlerden biri oldu. Bir karakterin uyanık halde iken bile rüyada olması, rüya ve gerçeklik arasında gidip gelmesi ve kurgunun birden değişmesi takip etmeyi biraz zorlaştırıyor. Yine de bunu bir eksi olarak görmemek lazım. İş dikkati toplamakta bitiyor.



Paprika sapmadan, dümdüz giden filmleri sıkıcı bulanlara ve renk cümbüşünde kaybolup bundan bir anlam çıkartmak isteyenlere tavsiye edilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder