Kimin aklına gelirdi yıllar sonra Half Life'a güzel bir modun geleceği? İsveçli Team Psykskallar'in geliştirdiği Cry of Fear çıktığı yıl, 2011 Moddb sitesi tarafından yılı modu seçilmişti.
Oyun İsveç'in hayali bir şehrinde geçiyor. Ana karakterimiz Simon depresif bir ergendir. Zaten kapüşonlu giyen ya depresif ya da suçlu oluyor ya neyse. Evine doğru giderken yolda yaralanmış bir adam görüyor. Yardım etmeye çalışıyor ve üstüne sürülen bir araba yüzünden kaza geçiriyor. Uyandığında kendini normal insanlardan uzak tekinsiz bir yerde buluyor. Buraya nasıl geldiğini sorgularken bildiği tek bir şey var o da buradan kurtulup evine dönmek. Ancak yardım alabileceği kimsesi yok ve adım attıkça her şey giderek korkunçlaşıyor.
Cry of Fear Silent Hill'den oldukça esinlenmiş bir gerilim, korku . İnsandan bozma yaratıklar, tekrar girince değişime uğramış mekanlar, anlam verilemeyen olaylar ve hikaye... Yani zorlasalar FPS Silent Hill bile olabilirmiş. Envanter kullanımı da ilk Resident Evil oyunlarına benziyor. Simon çantası ve ceplerini doldurarak aynı anda 6 eşya taşıyabiliyor. Evet, silah için eşya için ayrı yer kullanılmamış. Yerdeki bir anahtarı almanız gerekiyorsa ve elinizdeki fazla silahı bırakmanız gerekebiliyor. Işık kaynağı olarak da cep telefonunuzu kullanıyorsunuz. Bir elinize silah diğer elinize de telefonu almak gibi çeşitli kombinasyonlar yapabiliyorsunuz. Oyundaki etkileşimlerin çoğu kilitli kapının anahtarını bul ya da kağıda yazılı kodu gir şeklinde. Zor bulmacalar yok anlayacağınız. İlk başlarda sadece bıçağınız varken oyun ilerledikçe daha işe yarar silahlar çıkıyor. Son çıkan korku oyunlarında oyuncuyu çaresiz hissettirmek ve kaçmak adına silah kullanımı olmasa da merak etmeyin elinizde dolu silahınız olsa yeterince güçlü olmayacaksınız.
Oyunu farklı yapan yanlarından ve detaylara gösterilen özenden bahsetmeden geçemeyeceğim. Bir not bulduğunuzda bu not direk bilgisayardan çıkmış değil uyduruk bir kağıda el yazısıyla yazılmış oluyor. Tabancanızda mermi kaldıysa şarjör değiştirdiğinizde elveda diyebilirsiniz. İlk Half Life oyunlarında olan eller doluyken merdiven tırmanma olayı yok. Kendiliğinizden iyileşemiyorsunuz, bulduğunuz şırıngaları (depresif demiştim) kullanmanız lazım. Güç barınıza da dikkat etmeniz lazım.
Oyunu farklı yapan yanlarından ve detaylara gösterilen özenden bahsetmeden geçemeyeceğim. Bir not bulduğunuzda bu not direk bilgisayardan çıkmış değil uyduruk bir kağıda el yazısıyla yazılmış oluyor. Tabancanızda mermi kaldıysa şarjör değiştirdiğinizde elveda diyebilirsiniz. İlk Half Life oyunlarında olan eller doluyken merdiven tırmanma olayı yok. Kendiliğinizden iyileşemiyorsunuz, bulduğunuz şırıngaları (depresif demiştim) kullanmanız lazım. Güç barınıza da dikkat etmeniz lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder