26 Mayıs 2013 Pazar

Çocukluk Animelerinden Kopamamak



Çocukluğunu 20. ya da 21. yüzyılda yaşayabilmiş her çocuğun sevdiği, onu ekran karşısına kilitleyen çizgi diziler vardır. Japon çizgi dizilerinin, yani animelerin de özel yeri vardır. Şanslı her çocuk mutlaka bir anime izleyebilmiştir.

Geçmişe bakıyorum hangi animeler bu kadar çok sevildi diye. En ağır basanları Tsubasa, Pokemon, Digimon, Şeker Kız Candy ve Heidi.



Captain Tsubasa özellikle erkek çocuklarının sıkı takip ettiği animelerden biriydi. Konu futbolla alakalı olduğu  için tabi ki de. Yine de öyle bile olsa arkadaşlık, birlik beraberlik, Wakabayashi için bile izlenirdi. Ben hiçbir zaman futbola yakın olmadım, küçükken de pek sevmezdim. Yine de oturur izlerdim. Candy Candy'i çok az hatırlyorum o yüzden yorum yapamıyorum. Heidi de bizim bildiğimiz Heidi işte. Büyükbabasıyla Alpler'de yaşıyor, Peter ve Clara var. Pokemon demek Pikachu demektir. Digimon'da Pokemon'un özentisi gibi gözüken ama ona göre daha ciddi başka bir anime.

Kısaca özetlemiş oldum. Başlığa "Kopamamak" yazdım. Ama burada kastettiğim, çok iyi olduğu için kopamamak, geçmişe duyulan bir hasret değil. Yayınlananlara olan bağlılık ve başka da anime bilmemektir.

Beni rahatsız eden şey bu animeler değil. Bizim gençliğin bu animelere olan bakış açısı. Yani, Japon çizgi filmi diyenler o kadar çok ki. Diğer ülkelerde de anime deniyor, nesi bu kadar zor olabilir söylemenin anlamıyorum. Neden uzun halini söylüyorlar? Çünkü bilmiyorlar ya da umursamıyorlar. Basit.



Dünya üzerinde şu an en popüler anime Pokemon olabilir. Emin değilim. Yine de böyle bile olsa her anime konusu açıldığında sadece Pokemon hakkında konuşmak ya da sırf futbola olan sevgi yüzünden Tsubasa dışında başka anime bilmemek nedir ya? Farklı türlerde yüzlerce anime var. Doğaüstü den bilim kurguya kadar. İnsanın hiç biriyle alakası olmaz mı? Olay şu: Demin bahsettiğim animeler önlerine kondu, izlediler ve çocukluk dönemleriyle beraber bitti. Hâlâ da aynı şeyler üzerine konuşuyorlar. En son çıkanları geçtim, bu bahsettiğim kitle, Death Note, Bleach gibi daha popüler animelere bulaşmadı bile. Ne yazık ki, ilerde de onları anime izlemeye heveslendirecek kadar katkıları olmamış bu animelerin. Tabi merak etme yoksunluğunun da önemli bir yeri var.

Konuyla doğrudan alakası olmasa da beni rahatsız eden bir başka şey anime izlememle dalga geçilmesidir. Bazı ortamlarda anime izlediğimi anlattığımda hemen cıvıklaşıp, hentai mi, gibisinden sorulara ya da çocuk musun gibi tepkilere maruz kalıyorum. Elfen Lied ne kadar çocuksu bir animedir ya da Bible Black dalga geçilecek bir şey midir izlettirip görmek lazım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder